Manuel göğüs pompaları

Bir önceki konu başlığında da değindiğim gibi çevrem ve forumlar beni her iki bebeğimde de elektrikli pompaya yönlendirdiğinden manuel ürünleri hiç araştırmamıştım. İkinci bebeğimin süt izninden döndükten sonra iş yerimizde süt sağan anne enflasyonu yaşanıyordu. Bu nedenle bize tahsis edilen süt odasında her daim en az bir iki anne süt sağardı. Bu nedenle ürünlerle ilgili daha çok bilgi sahibi oldum. Orada manuel süt pompalarıyla tanıştım. Bu arkadaşlar genelde elektrikli süt pompaları bozulduğu için manuel kullanmaya başlamışlardı ve inanılmaz memnunlardı. Bu beni çok şaşırttı. Çünkü manuel pompalar elektriklilere göre çok ucuz ürünler. Elektrikli pompam zayıflayınca (gerçi hala emin değilim, pompa mı can çekişiyordu yoksa benim sütüm mü bitiyordu.) bir dönem ben de manuel pompa kullandım. Bunlar kabloları ve makineleri olmadığı için daha hafifler ve daha az yer kaplıyorlar, çantanızda bile taşıyabiliyorsunuz. Aynı zamanda da doğru kullanılırsa elleri de acıtmıyor ve yormuyor. İlk başladığımda elektriklide olduğu gibi ellerimle hızlı hızlı sıkıp süt çıkarmaya çalışıyordum. Geliyordu da gerçi. Fakat ellerim çok yoruluyordu. Sonra bir arkadaşım beni uyardı. Bir sıkışta bir kaç saniye bekle, dedi. o sırada pompa sütü çekiyormuş meğer, benim fış fış sağmama gerek yokmuş, sonra sıkmayı bırak, süt akacak dedi, gerçekten de öyle oldu. Sıkıyorsunuz, sıkmış halde biraz bekliyorsunuz, sonra sütü bırakıyorsunuz. Ben çok memnun kaldım ama artık sütüm bitiyordu. O nedenle çok kullanamadım. Fakat şimdiki bilgim ve tecrübem olsa bebeklerimde herhalde önce manuel pompaları denerdim.
 

Çocuklarla gidilebilecek mekanlar-Köz Kanat Ataşehir

Pazar günü Köz Kanat'a bruncha gittik. İçeri ilk girdiğimizde bizimle kimse ilgilenmedi, kendimiz bir yer bulduk ve oturduk, garsonlar, şefler koşuşturup duruyordu. Önce bu ilgisizlik canımı sıktı, keşke gelmeseydik dedim ama sonra yavaş yavaş bu mekanla ilgili peşin hüküm verdiğimi anlamaya başladım. Önce mama sandalyemiz geldi, kırık dedik, hemen değiştirdiler. Sonra yemekler, yemekler gerçekten lezzetliydi. Çeşit sayısı tatmin ediciydi. 2 çocuklu bir aile olarak bir yere gittiğinizde ne istersiniz, çocuklarınız çok gürültü yapmasınlar ya da ortamda başka çocuklu aileler de olsun, çocuklar koşturuyor olsunlar ve sizin çocuklarınızın gürültüsü dikkat çekmesin...

İşte mekanın en tatmin edici özelliği buydu. Bir sürü çocuklu aile, ayrıca ortamda rahatsız edici bir gürültü de yoktu, keyifliydi sadece. Minik kızım mama sandalyesinden yiyecekleri organize bir şekilde yere atmış ben farketmeden. Söylememize hiç gerek kalmadan gelip temizlediler hep. Çay servisi de çok iyiydi, masamızı hiç boş bırakmadılar.

Tam çıkarken oğlum girişteki oyun odasını farketti ve ben burada oynamak istiyorum dedi. Onu vazgeçirdim ama orayı inceleyemediğm için de hayıflandım. Ama düşündüm sonra. Çıkış kapısına yakın oyun odaları beni güvenlik açısından rahatsız ediyor. O nedenle farketsem de oğlumun oraya yalnız gitmesine izin vermezdim. Dolayısıyla üzülmekten vazgeçtim ve keyifli kahvaltımızı buradan paylaşmak istedim. 

Kadıköy'de çocuk kuaförü

Çocukların bazı 'ilk'lerine çok özen göstermek gerekir. Aksi durumda travmatik sonuçlar ortaya çıkabilir. Hemşirenin kan alırken bebeği sevmesi, onunla şakalaşması, işlemden sonra şeker vermesi, ilk diş kontrolünde doktorun çocuğu rahatlatması, bebeklik dönemindeki ilk banyolarda çocuğun çok sıcak suyla yıkanmaması, korktuğu farkedilince hemen işin oyuna vurulması gibi ilk saç kesimi de bence çok önemli. Oğlumun saçlarını yaklaşık ilk 2 yıl biz kestik, ne zaman ki hazır olduğuna kanaat getirdik bir berber araştırmaya başladık. İnternetten İstanbul'da çocuk kuaförü diye ilk arattığınızda genelde karşınıza Arslan Kuaför çıkar. Evimiz yakın olduğu için gidip bir görelim dedik. Selamiçeşme'de Özgürlük Parkı'nın orada. Gidiş o gidiş. Oğlum orayı çok sevdi. Aslında bildiğiniz erkek berberi, yani siz orada otururken beyler gelip sıra bekliyor olabiliyorlar. Fakat çocuklar için randevulu çalışıyorlar ve randevu saatleri konusunda hassaslar. İçerisi klimalı ve rahat. Dükkanda çocukların ilgisini çekecek bir sürü oyuncak var, en önemlisi de çocuklar için özel üretim bir koltuk. Çırak abileri traş olan ufaklıkla sürekli ilgileniyor ve onları oyalıyor. Kesimden sonra sonuçtan da oldukça memnun kalıyorsunuz. Ben oğlumun ağlamadığını hatta eğlendiğini görünce daha sonra babasıyla beraber yolladım, ben gitmedim. İkisi de aynı yerde saçlarını kestirip eve gelirlerdi. Ücret de en son gittiğimizde 15 lira idi. Taşındığımız için ne zamandır gidemedik. Ama inanın daha sonra gittiğimiz cafcaflı, bir kesime 30 lira alan alışveriş merkezlerindeki çocuk kuaförleri bizi hiç tatmin etmedi. İlk fırsatta oğlumu yine Arslan Kuaför'e götüreceğim.

İstanbul Anadolu yakasındaki bebek dostu AVM'ler

Palladium Alışveriş Merkezi Ataşehir
Bebek odası e-bebek.com tarafından hazırlanmış, oldukça geniş bir oda. 3 emzirme koltuğu, 2 alt değiştirme ünitesi var. Kalabalık olduğunda anneler odaya özenle yerleştirilmiş minik tabureleri de kullanabiliyorlar.
Bebek bakım odasının hemen karşısında asansörler var. Böylece çoğu AVM'de olduğu gibi bütün katı dolaşmadan üst katlara çıkılabiliyor.
Fakat en üst kattaki yemek alanında yer alan emzirme odası gerçekten oldukça kullanışsız. Sanki katta emzirme odası yok denilmesin diye yapılmış gibi...Tuvaletlerin hemen yanında, tek koltuk ve tek alt değiştirme ünitesi var. Kapısı da o kadar zor açılıyor ki...Çoğu zaman da dolu oluyor. Bebeğiniz küçükse ve açlığa hiç tahammül edemiyorsa yemek yerden koştura koştura en üst kattan -1'deki bebek bakım odasına inmek zorunda kalabiliyorsunuz. Fakat -1'deki bebek odası o kadar konforlu ki, yaşadığınız bu ufak çaplı stresi hemen unutturuyor:)